DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Anayasa değişikliği referandumuna işaret ederek, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in bu referandumu yapmayacak kadar tecrübeli bir devlet adamı olduğunu belirtti. Önemli olanın 'boykot' sonucunda ortaya çıkan harita olduğunu ifade eden Cindoruk, "Bu bir ayrılıkçı hareketin, devlet eli ile resmiyete getirilmesidir. Bundan ürkmeyen devlet adamına ben devlet adamı demem" dedi.
DP Genel Başkanı Cindoruk, eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in ölüm yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, referanduma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 1950-1960 yılları arasında, DP iktidarı döneminde referandum yapılmadığını belirten Cindoruk, Menderes'in, ortaya çıkan bu sonuçları önceden görerek, referanduma gitmeyecek kadar "tecrübeli bir devlet adamı" olduğunu belirtti. Cindoruk, "Rahmetli Adnan Menderes olsa, bu referandumu yapmazdı. Çünkü, referandumdan böylesine bir sonucun çıkacağını tahmin edecek bir devlet adamıydı. Celal Bayar da devlet adamıydı, Demokrat Parti de devlet partisiydi. Demokrat Parti zamanında, referandum yapılmamıştır. Biz de bugün aynı şeyi söylüyoruz. Bir seçim kazanacağım diye, bunları ortaya koyacaksanız, çıkın bakalım bu işin içinden. 20 Eylül'den önce, tek taraflı ateş kes ortadan kaldırılmıştır. Çünkü, o ateşkesin gerekçelerine gerek kalmamıştır. 20 Eylül'den sonra bunun karşısında durunuz bakalım" dedi.
Referandumdan çıkan yüzde 58 "evet', yüzde 42 "hayır' sonucunun önemli olmadığını, önemli olanın boykot sonucunda ortaya çıkan harita olduğunu belirten Cindoruk, "Bu bir ayrılıkçı hareketin, devlet eli ile resmiyete getirilmesidir. Bundan ürkmeyen devlet adamına ben devlet adamı demem. Siz bu dökümanı devlet eliyle, YSK kararıyla verdiniz. Ellerine devlet tarafından verilmiş böylesine önemli bir belge vardır, harita vardır, doküman vardır" dedi. Cindoruk, baştan beri, "bu referandum bir harita çıkarır' dediğini hatırlatarak şunları dedi:
"Referandum bu haritayı çıkarmıştır. Bu harita, üç bölgeli bir Türkiye, ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi eliyle verdiği resmi bir belgedir bu harita. Bu haritayı kullanacaklardır, bunu kullanmaları kadar da doğal bir şey yoktur. Türkiye'de rejime karşı olanlar, cumhuriyet kanunlarına itaat etmeyenler, belediyeye itaatı, devlete itaatın önünde görenlerin ellerinde şimdi bir kanıt var. Bu haritada, Barış ve Demokrasi Partisi'nin bir iddiası doğrulanmıştır. Bir bölge ile ilgili hakimiyet iddiası var. Bir bölgeyi bizden koparma iddiası var. Bunları görmezden nasıl gelirsiniz? Benim söylediğim işin ciddiyetini anlamak lazım. Daha açığını söyleyemem, söylemem de. Ama Türkiye için tehlikeli bir sonuçtur. Ben hayat tecrübesi ile devlet tecrübesi ile konuşuyorum. Devletler nasıl bölünmüşler, halklar nasıl bölünmüşler. Bu kadar resmi bir kanıtı nasıl verirsiniz?"
-"YASSIADA'DAKİ HUKUK HEYETİ DE DARBECİYDİ"
Yassıada Mahkemesi'nde, aralarında Hasan Polatkan, Refik Koraltan, Tevfik İleri ve Mithat Perin'in de olduğu 19 kişinin savunmasını yaptığını hatırlatan Cindoruk, şöyle devam etti:
"Ben her zaman hakim kalitesine dikkat etmişimdir. Ahlaklı, adil hakimi aramışımdır. Yassıada'daki mahkeme, adaleti savunanlarla, zulmü savunanlar arasında geçmiştir. O zulmün sonunda da birbirinden değerli bu üç devlet adamımızı kaybettik. Bence, sadece darbeciler değil, Yassıada'daki hukuk heyeti de darbeciydi. Adaletsiz hakim tipolojisini çizmişlerdir. Bir adil hakim, hangi irade olursa olsun, kutsal olan savunma hakkını kullandırmadığı bir sanığı asıyorsa, bu dünyada da öbür dünyada da, Allah onun cezasını verecektir. Orada mahkum edilen, üzülen kanser olup vefat eden bir Tevfik İleri'yi, kendini camdan atan bir Namık Gedik'i de unutmak mümkün değil. Bu üç demokrasi şehidinin yanında, bu iki değerli devlet adamını da rahmetle anıyorum. Bu ölüm yıldönümünde Adnan Menderes'e olan bağlılığımızı, saygımızı, sevgimizi ve rahmet dileklerimi de sunuyorum." (ANKA)